TR 2024
  • kızılcahamam diş
ÇERKEŞ Haber Girişi : 01 Şubat 2023 01:56

1 ŞUBAT 1944 GEREDE-ÇERKEŞ BÜYÜK DEPREMİ

1 ŞUBAT 1944 GEREDE-ÇERKEŞ BÜYÜK DEPREMİ
Gerede - Çerkeş depremi olarak bilinen ve halk arasında da “Büyük Deprem” adıyla anılan 1 Şubat 1944 depremini çoğumuz görmedik ancak deprem gerçeğiyle yüzleşmek için bu önemli günü okuyucularımıza biz kez daha hatırlatmak istedik.

 

KONUK MOBİLYA 21.02.2024

 

1 ŞUBAT 1944 GEREDE-ÇERKEŞ BÜYÜK DEPREMİ

 

 

Gerede - Çerkeş depremi olarak bilinen ve halk arasında da “Büyük Deprem” adıyla anılan 1 Şubat 1944 depremini çoğumuz görmedik ancak deprem gerçeğiyle yüzleşmek için bu önemli günü okuyucularımıza biz kez daha hatırlatmak istedik.

 

 

Gerede - Çerkeş depremi olarak geçen ve halk arasında da “Büyük Deprem” adıyla anılan 1 Şubat 1944 depremini çoğumuz görmedik ancak deprem gerçeğiyle yüzleşmek için bu önemli günü okuyucularımıza biz kez daha hatırlatmak istedik. 1 Şubat 1944 sabahı saat 05.21'i gösterdiğinde şiddeti komşu Bolu, Ankara, Karabük illerinde de dikkate değer hasarlara neden olan depreme vatandaşlar uykuda yakalanmışlardı. Richter ölçeğine göre 7,4 şiddetinde meydana gelen deprem Çerkeş, Mengen, Gerede ve Bolu’da büyük; komşu Ankara, Karabük illerinde de dikkate değer hasarlara neden oldu. Buralarda tespit edilen ölü sayısı yedi bine yakın, yıkılan ve harab olan evler ise 22 bin 865 civarındaydı. Deprem sabahleyin daha ortalık karanlık iken saat 05.21 de meydana geldi. Uyanık olan görgü tanıkları korkunç bir uğultu ile beraber önce doğudan batıya ve batıdan doğuya şiddetli bir sarsılmanın ardından, aşağıdan yukarı itilme ve dönme duyduklarını bildirmektedirler. Bazıları bu esnada bir ışık gördüklerini de iddia etmişlerdir. Uçak sesi, gök gürlemesi, top seslerini andıran uğultunun sarsıntıya dönüştüğü anlaşılmaktadır. Bu gürültü Gerede’de yeraltından ve kuzeyden, Bolu’da gene yeraltından ve güneyden, Çerkeş’te yeraltından geldiği hissedilmiştir.

 

 

 

 

Çerkeş’ten Gerede’ye ve Bolu’ya uzanan fay hattı Abant Gölünden de geçmiştir. 1 Şubat sabahı donan göl, depremle beraber bir çatırtı ile buzların kırıldığını ve bazı parçaların havaya fırladığını revir bekçisi ifade etmiştir.   Gerede’de fay üzerindeki bazı binalar, iki metre kadar doğu-batı istikametinde sürüklendiği gibi, büyük çatlağın kuzey tarafına isabet edenler 30—40 santimetreden 1 metreye kadar aşağı kaymıştır. Burada kaymanın batıdan doğuya olduğu, binaların yolu kaparcasına sokak içine kaymalarından anlaşılır.   Bazı evler yalnız doğu-batı istikametinde kaymakla kalmamış, bir eksen etrafında da dönmüşlerdir. Bu suretle birbirleriyle çatışmış birçok evler görülmüştür.   Çerkeş’te harab olmayan ev kalmadığı gibi, birçok insan ve hayvan toplu ölümleri de olmuştur. Depremde 17 yüzyılda inşa edilen lV. Murat Cami tamamen yıkılmıştır.   Bolu’nun 5 km. güneyindeki küçük Ilıcanın suyu depremde kesilmiş, fakat iki hafta sonra eskisinden fazla gelmeğe başlamıştır.

 

 

 

Gerede — Çerkeş depreminin, Çerkeş doğusundaki fay boyunca oluşan hareketler sonucu meydana gelen tektonik bir deprem olduğu kabul edilebilir. Erzincan’dan Kelkit vadisi boyunca uzanan ve az çok doğu-batı istikametinde devam ederek Bolu-İzmit-Ganos’dan (Tekirdağ ilinde bir dağ) geçen sismik zon üzerinde denge yerleşmeleri zaman zaman az veya çok şiddette sarsıntılara sebep olmaktadır.

 

 

 

Türk edebiyatının toplumcu yazarlarından, 2002 yılında kaybettiğimiz şair ve yazar Faik Baysal da, Kurşunlu'da askerlik görevini yaparken “Karıma Mektup” adlı şiirinin, “Ağlayamıyorum/Gözyaşı yasaktır askere.” dizeleri nedeniyle 27 gün hapse mahkûm edilmiş. Bu tutukluluğu sırasında Orhan Veli ile tanışır ve dost olur. Askerliğini yaptığı sırada yaşadığı 1943 Çerkeş depremi yazarda derin izler bırakır. Sarduvan adlı romanını bastırmak için komutanından aldığı özel izinle Ankara’dan İstanbul’a giden yazar, Zonguldak yolu üzerindeki Çerkeş’te konaklar, bu esnada kaldığı otelde Çerkeş depremini yaşar, enkaz altında kalır. Uzun bir tedavi sürecinden sonra iyileşir fakat Sarduvan enkaz altında kalmıştır. Bu depremin üzerinde bıraktığı izleri yazar şöyle anlatır:

    “Bu deprem beni mahvetti. Gece koşarak aşağı inerken hiç görmediğim bir çocuğun ‘N’olur, beni de kurtar amca!” diye bağırmasını hiç unutmadım. O çocuk bacaklarımı bırakmadı. Zaman zaman ağlıyor içimde. Felaket olarak nitelediğim o deprem gerçekte benim için iyilik oldu. Bazı değişiklikler yaparak romanımı yeniden yazdım.”

 

ÇERKEŞ EKMEK

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.